-
by Op. Dr. Evren Tevfik İşçi
Tıp alanında hızlı bir gelişme sürecinin yaşanması ile birlikte özellikle 2000’li yılların başından itibaren yapılan pek çok bilimsel araştırma, insan vücudundaki en önemli erişkin kök hücre depolarının yine vücudun kendisine ait olan yağ dokusu olduğunu ortaya koyuyor. Vücutta karın bölgesinde bulunmakta olan yağların yine vücuttaki kemik iliğine oranla oldukça fazla miktarda kök hücresi barındırmakta olduğu da bu bilimsel çalışmalar sonucunda anlaşılmış bulunuyor.
Günümüzde meme büyütme operasyonlarında silikon protez kullanımı en çok tercih edilen teknik olarak biliniyor. Ancak vücudunda zararsız olduğu bilinse de silikon gibi yabancı bir maddeyi bulundurmak istemeyen, silikon protez yerleştirilmesi işleminden sonra nadir de olsa ortaya çıkabilecek bir komplikasyondan dolayı kaygılanan, kesi işlemine yönelik bulunan ya da meme büyütme operasyonunda kendisine doğal yöntemler uygulanmasını tercih eden kadınlar silikon protez ameliyatlarını tercih etmeyebiliyorlar. Bu hastalara alternatif olarak kök hücre ile zenginleştirilen yağ aracılığı ile meme büyütme işlemi uygulanabiliyor. Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme işleminin uygulanmasından sonra herhangi bir ameliyat ya da kesi izi kalmaması, işlemin avantajları arasında yer alıyor.
Memeye Yağ Enjeksiyonu Nasıl Yapılır?
Meme enjeksiyonu operasyonu öncesinde ilk olarak kişinin vücudundan yağ alınacak bölgeler belirleniyor. Genellikle karın ve bel bölgesinden yağ alınması tercih edilse de bacak içi, basen içi, bacak ya da yağ birikiminin olduğu başka bölgelerden de yağ alınması söz konusu olabiliyor. Belirlenen bölgeden liposuction yöntemi ile alınan yağlar kapalı ve steril bir ortamda biriktiriliyor. Buradan da steril enjektörler aracılığıyla memelere enjekte ediliyor. İşlem esnasında her memeye ortalama 300 – 450 ml yağ transfer edilmekle birlikte bu yağların ortalama % 60 – 70’inin kalıcı olduğu biliniyor. Daha fazla miktarda yağ enjeksiyonu yapılmaya çalışılması ise dolaşımı bozuyor ve yağların ölmesine neden olabiliyor.
Memeye Yağ Enjeksiyonu Hangi Durumlarda Uygulanır?
Meme dolgunlaştırma işlemi yaptırmak isteyen, meme asimetrisi sorunu yaşayan, tüberoz meme gibi meme şekil problemi yaşayan hastalarda meme enjeksiyonu uygulanabiliyor. Silikonla meme büyütme operasyonu geçirmiş zayıf hastalarda da silikonun görünürlüğünü azaltıp daha doğal bir görünüm elde edilmesini sağlamak için memeye yağ enjeksiyonu uygulanabiliyor.
Bununla birlikte memeye yağ enjeksiyonu işlemleri herkese yapılamıyor. Yağ enjeksiyonunun yapılabilmesi için, işlemin uygulanacağı hastada belirli bir miktar meme dokusunun ve vücutta yeterli rezerv yağın olması gerekiyor. Ayrıca kişinin memesinde sarkma olmaması ve çok büyük memelere sahip olmayı istememesi de yağ enjeksiyonu uygulaması yapılması için aranan şartlar arasında yer alıyor.
Yağ Enjeksiyonu İle Meme Büyütme İşleminin Avantajları Ve Dezavantajları
Yağ enjeksiyonu yöntemi ile meme büyütme işleminin, diğer meme büyütme yöntemlerine göre bazı avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Uygulamanın kişinin kendi yağı ile yapılması, vücuda herhangi bir yabancı madde yerleştirilmemesi, tamamen doğal bir görünüm sağlaması yağ enjeksiyonu ile meme büyütme işleminin avantajları arasında yer alıyor. Asimetrik memelerde oldukça iyi sonuç veren yağ enjeksiyonu tüberoz memede de asıl cerrahiyi destekleyen uygulamalar arasında yer alıyor. Yağ alınan bölgede incelme meydana gelmesinin yanı sıra memedeki silikon protez ile çözümlenemeyecek olan şekil bozukluklarında memenin normale yakın hale getirilmesinde etkili yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor.
Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme işleminin diğer yöntemlere göre olan dezavantajlarından birinin transfer edilen yağın tamamının tutmaması olduğu kabul ediliyor. Yağ hücrelerinin bir kısmı, vücudun dışına alındıktan sonra, işlem ne kadar optimize koşullarda yapılmış olursa olsun yine de yaşayamayabiliyor. Tabii ki bunda cerrahin dikkati ve tecrübesi kadar kişisel faktörlerin de etkili olduğu biliniyor. Yağ enjeksiyonu işlemi ile memenin çok fazla büyütülmesi söz konusu olamıyor. Bir memenin alabileceği yağ miktarı sınırlı olup daha fazlasının tek seansta verilmesi mümkün olmuyor. Daha fazla yağ verilmeye çalışıldığı takdirde memenin dolaşımı bozulabiliyor. Ya da yağ hücreleri ölebiliyor. Daha büyük memelere sahip olmak isteyenler 6 – 12 ay sonra ilave olarak yeni bir yağ transferi yaptırabiliyorlar. Yağ hücrelerinin zaman içerisinde zayıflamaya ya da yaşlanmaya bağlı olarak küçülme ihtimali olması, yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yönteminin dezavantajları arasında sayılıyor. Bu durum gerçekleştirdiği takdirde yeniden yağ enjeksiyonu uygulaması yapılmasına ihtiyaç duyulabiliyor. Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme işleminin sarkık memelere uygulanmaması gerekiyor. Sarkık memeye dikleştirme işlemi uygulanmadan yan enjeksiyonu yapılması durumunda memede daha çok sarkma oluşuyor. Ancak aynı seans içerisinde hem meme dikleştirme hem de memeye yağ enjeksiyonu işlemlerinin uygulanması mümkün olamıyor. Bu nedenle uzmanlar, ihtiyaç durumunda hastaya önce meme dikleştirme işleminin uygulanmasını bu operasyondan 6 ay kadar sonra da yağ enjeksiyonu yapılmasını öneriyorlar.
Yağ enjeksiyonu uygulanacak olan kişinin cilt tonunun ve esnekliğinin iyi olması gerekiyor. Çünkü yağ enjeksiyonu yalnızca meme boyunu büyütüyor; gergin, sarkık deriyi ya da meme dokusunu düzeltmiyor. Ayrıca kişinin vücudunda yağ enjeksiyonu işlemi için yeterli oranda yağ dokusu bulunmasına da özen gösterilmesi gerekiyor.