-
by Op. Dr. Evren Tevfik İşçi
Meme büyütme, meme küçültme ve meme dikleştirme olarak sınıflandırılan meme estetiği ameliyatları; dünya genelinde en çok tercih edilen estetik ameliyatlar arasında yer alıyor. Bununla birlikte hastanın neden ameliyat olmak istediği konusunda net olması gerekiyor. Sağlıklı olan kararı öncelikle kendisinin vermesi ve operasyonu kendisi için yaptırmak istemesi olup bir başkası için vücuduna müdahale ettirmesi doğru kabul edilmiyor. Ardından işinin ehlî bir uzmanın bulunması gerekiyor. İyi donanımlı ve operasyonun yapılacağı alanda uzmanlığı olan bir doktorun seçilmesi operasyonun başarısını etkiliyor.
Meme Küçültme Estetiği Kişinin Yaşam Kalitesini Artırıyor
Aşırı büyük memelere sahip olmak, kadınların tüm ağırlığı taşıyan sırt ve omuz bölgelerinde ağrılara yol açıyor. Bu noktada meme küçültme estetiği ameliyatları fiziksel görünüşten öte sağlık için önemli bir hale geliyor. Sırt ve boyun bölgelerindeki ağrıların yanı sıra hareket kabiliyetinde azalmalara da neden olabilen durum, meme küçültme estetiği ile ortadan kaldırılarak hastanın yaşam kalitesi artırılabiliyor.
Meme estetiği ameliyatlarında, en doğru tekniğin kullanılması ile hastaya göre doğru ölçülerde bir görünüm sağlanması hedefleniyor. Yapılan çalışmalar ile memenin her bölgesinin ölçü standartları belirlenip, en güzel ve ideal görünecek şekil belirleniyor. Bu görünümün elde edilebilmesi için; ameliyat esnasında meme ucunun alt kısmında yeterli miktarda dokunun çıkartılması gerekiyor. Bu sayede meme estetiği ameliyatından sonra meme ucunun altında kalan bölgelerin fazla dolgun ya da sarkık olması önlenebiliyor. Bunun sağlanması için bu bölgenin gevşek ve uzunluğunun fazla olmamasına özen gösterilmesi gerekiyor. Ayrıca, meme ucunun üst kısmında kalan meme dokusunun da dolgunluğunun ve dışbükey yapıda olmasının sağlanması önem taşıyor. Meme ucunun fazla kaldırılmasından da uzak durulması önemli bir nokta olarak kabul ediliyor.
Meme küçültme estetiği yaptırmaya karar veren ve doktorunu seçen hastanın, doktoru ile olan ilk muayenesinde memelerinin şekli, büyüklüğü, hastanın yaşı ve cildinin kalitesi değerlendiriliyor. Bu bilgiler doğrultusunda en uygun teknik seçimi yapılıyor. Bu aşamada seçilen tekniğin avantajlarının ve dezavantajlarının hasta ile tartışılması önemli noktalar arasında bulunuyor. Meme küçültme estetiği operasyonlarından önce tüm hastalara meme ultrasonu, 40 yaş üzerindeki hastalara da mamografi yapılması gerekiyor. Hastanın doktoruna; şeker hastalığı, hipertansiyon, kullanmakta olduğu ilaçlar ve sigara kullanım durumu ile ilgili bilgi vermesi isteniyor. Sigara kullanan hastalarda, sigara kullanımına ameliyattan en az üç hafta önce ara verilmesi, ameliyattan sonra da en az 3 hafta sigara kullanımından uzak durulması öneriliyor.
Meme küçültme estetiği operasyonlarından önce yeni meme şeklinin belirlenebilmesi için; hasta ayakta durur pozisyondayken çizimler yapılıyor. Genellikle 2,5 – 4 saat civarı süren meme küçültme estetiği operasyonları genel anestezi altında yapılıyor. Ameliyat sonrasında meme ucunda ve meme alt yarımında, ameliyata dair düz çizgi veya alt meme oluğuna gizlenmiş ters T şeklinde izler kalsa da zaman içerisinde yumuşayarak daha az belirgin hale gelebiliyor. Meme küçültme estetiği operasyonlarında az ya da çok mutlaka bir iz kaldığı bilinse de operasyon esnasında kullanılan dikiş teknikleri ve dikiş iplikleri ile bu izin mümkün olduğunda az olması hedefleniyor.
Operasyon sonrasında dikiş hattına yerleştirilen drenler genellikle 24 saat sonra çekiliyor. Meme küçültme estetiğinden sonra erken dönemde; şişlik, morarma ve meme başında his kaybı gibi durumlar oluşabiliyor. Ancak bu durumlar kısa süre içerisinde kendiliğinden düzeliyor. Operasyondan sonraki yaklaşık 6 ay içerisinde memeler son şeklini alıyor.
Meme Küçültme Estetiği Operasyonları Emzirmeye Engel Midir?
Meme küçültme estetiği operasyonu esnasında süt kanallarının ve süt bezlerinin ellenmediği, meme ucunun da bozulmadığı durumlarda operasyon sonrasında emzirme işleminin gerçekleştirilmesinde bir sorun ile karşılaşılmıyor. Ancak nadiren de olsa aşırı ölçüde büyük olan memelerin küçültülmesi esnasında oluşan deformasyon nedeni ile kimi hastalar emzirme konusunda sıkıntı yaşayabiliyorlar.
Meme küçültme estetiğine karar verme aşamasında olan kadınların en çok merak ettiği konuların başında meme küçültme estetiğinin kanser gelişimine neden olup olmayacağı geliyor. Ancak, meme küçültme estetiği ameliyatları kanser gelişimine neden olmuyor. Üstelik meme dokusunun bir kısmının alınıyor olması nedeni ile kanser riskinde bir azalma söz konusu olabiliyor. Ameliyatla meme dokusu çıkarıldığından, memenin çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılarak takip edilmesi de kolaylaşıyor. Meme küçültme estetiği operasyonundan önce yapılan Mamografi ve meme ultrasonografisi ile henüz tanısı konmamış bir kanser ihtimalinin ortadan kaldırıldığı durumlar da yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra ameliyat esnasında çıkarılan meme dokularında patolojik inceleme yapılarak önceden fark edilmemiş bir kanser dokusunun mevcut olduğu durumlarda erken teşhis imkânı da bulunuyor.
Meme küçültme estetiği operasyonlarında; operasyondan sonra kalan meme dokusunun estetik açıdan yeterli şekilde ve boyutta olmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Sonuçta bir cerrahi müdahale söz konusu olduğundan hastanın ameliyattan sonra da doktorunun tavsiyelerine eksiksiz uyması iyileşme süreci üzerinde olumlu etkiye sahip oluyor.
